II. Romanos
Silik bir hükümdar olup ülkeyi karısı Theofano yönetti. Devlet işlerini hadım Josef Bringas'a, askeri işlerini ise Nikiforos Fokas'a bıraktı. Komutanları Arapların elinde olan Girit adasını ve Halep şehrini ele geçirerek, İmparator Herakleios'un döneminden beri yüz küsür yıldır görülmeyen Bizans askeri zaferlerine imza atmışlardır. Romanos'un 963'te beklenmedik ölümü üzerine karısı Theofano, general Nikiforos ile evlenerek onu imparator yaptı.
II. Nikiforos
Kardeşi Leo Fokas ile başarılı askeri harekatlar yaptılar. Bringas'ın kendisini tutuklamak ve öldürmek istediğini Aya Sofya'da ilan etti. Dindar ve kahraman olan Nikiforos'a kilise, halk ve Bizans Senatosu sahip çıktı. Bringas, II. Nikiforos'un kiliseye sığınmış babasını ele geçirmeye çalışınca şehirde büyük ayaklanmalar oldu. Bu olayları idare eden I. Romanos'un evlilik dışı oğlu hadım Basileios Lekapenos, İmparator Nikiforos Fokas'ın şehre gelmesini sağladı. 969'da karısıyla metres hayatı yaşayan yiğeni İoannis Çimiskes ikilisinin planladığı bir suikast sonucunda öldürüldü.
I. İoannis
Muharebelerde ve tahta çıkmasında dayısı Nikiforos'un hep yanındaydı. Ona düzenlediği komployu sümen altı eden İoannis, diğer suçluları cezalandırdı. Kendi durumunu kuvvetlendirmek için VII. Konstantin'in kızı Theodora ile evlendi. İmparator, doğu Bulgaristan ve Dobruca üzerinde rakipsiz üstünlük sağladı ve Bizans'a kuzeyden yönelen tehditlere son verdi. 975'te Suriye üzerine sefer yapan I. İoannis, eski doğu Akdeniz şehirlerini tekrar eline geçirdi. Tazminat verip tabi olarak buralarda Arap idaresi devam etti. Konstantinopolis'e geri dönmeye başlayan İoannis hastaydı. Bunun sebebinin saray nazırı Basileios Lekapenos tarafından zehirlenmesi olduğuna o zamanın tarihçileri hemfikirdirler. Zira hükümdar dönüş yolunda gördüğü Basileios'un büyük malikane arazilerinin, kanunsuz ve haksız bir servet olduğunu, bunları geri almak gerektiğini söylemiştir. Bütün servetini şehrin hasta ve fakirlerine bağışladığını vasiyet eden İoannis Çimiskes, 976'da 51 yaşında hayata gözlerini yumdu.
II. Basileios Bulgar Kıran
İleri görüşlü, dikkat çekici siyasetçi ve idare adamı olan II. Basileios, II. Romanos ile Theofano'nun oğludur. 945 yılında başlayan Bizans İmparatorluğu'nun genişleme döneminin en önemli ismidir. Varisi olan kardeşi VIII. Konstantin'e Bizans tarihinde I. Justinianus'tan beri görülmemiş büyüklükte arazisi olan bir ülke bırakmıştır. Bu ülke coğrafi olarak Balkan Yarımadası, Anadolu, Kuzey Suriye, Kuzey Irak, aşağı Kafkaslar ve güney İtalya'yı kapsıyordu. II. Basil'in 65 yıl imparator unvanı taşıması ve tam yetkilerle 49 yıl süren hükümdarlık dönemi, 1000 yıllık Bizans tarihinde en uzun imparatorluk dönemidir. Bulgarlarla 30 yıl süren savaşta ilk yenilgisinden sonra devamlı savaşarak Bulgar Krallığı'nı ortadan kaldırdı. Suriye'de Halep emiri ve Fatimilere karşı savaşıldı. Kafkasya'da yaptığı savaş sonunda Güneydoğu Anadolu'dan başlayıp kuzeybatıya bir yay gibi uzanan 7 yeni Bizans theması kurdurdu. Hazarlara karşı savaşıp Kırım'ı ele geçirdi. Güney İtalya'da Alman ve Arap hücumlarına karşı çıkıp Lombard isyanını bastırıp Güney İtalya'da Bizans bölgesini koruyup güçlendirdi. İçişlerinde Anadolu'daki büyük toprak sahiplerinin güçlerini kırmak için reformlara girişti. II. Basileios çok yetenekli bir devlet idarecisiydi. Mali ve iktisadi konulardan da iyi anlardı. Askerlikte başarılı olan imparatorlar ve hükümdarlar arasında çok nadir bulunan bir özelliği ise hayatında ve ölümünde Bizans hazinesinin devamlı olarak dolu olmasıdır. Ordu mensupları arasında sanki kendisine tapılırcasına askerlerinin sevgisini kazanmıştı. Sarayında oturarak değil, ordusunun başında askeri seferlerde hayatını geçirmiştir. Ordusunun her bir ferdi gibi askeri tayın ve yiyecek yerdi ve özel bir muamele gösterilmesini istemezdi. Ölen subayların çocuklarına büyük ilgi gösterir, onların yiyecek, giyecek, barınma ve eğitimini sağlardı. Bizans İmparatorluğu 18 milyonla Orta Çağların en nüfusu yüksek ülkesi olmuştu. II. Basil'in sağladığı refah, daha geniş bir halk kitlesine ve özellikle ülkenin alt tabakalarına yayılmıştı. Bir oğlu olmayan büyük İmparator 1025 yılında vefat etmiştir.
İmparatoriçe Zoi
1028 yılına kadar devletin başına II. Basil'in kardeşi VIII. Konstantinos geçmiştir. Erkek varisi olmayan Konstantin, kızı Zoi'nin tahta çıkmasına ve İstanbul valisi Romanos Argyros ile evlenmesine karar verdi. Zaten evli olan Romanos boşandı, karısıysa bir manastıra kapatıldı. Zoi daha sonra IV. Mihail Paflagonyalı ve IX. Konstantinos ile de evlenip onları imparator yapmıştır. Bir ara manevi evladı V. Mihail ile hüküm sürmüştür. Bunlardan sonra kızkardeşi Theodora bir süre başa geçmiştir. III. Romanos Argyros 1930'da Antakya'da Araplar'a yenilince gözden düştü. Urfa'yı ele geçirip bir Arap deniz filosunu yenmesi de işe yaramadı. Karısı Zoi ile arası bozulunca 1934'te sarayda banyosunda katledilmiştir. Komplo ile gelen IV. Mihail Paflagonyalı, Zoi ile evlenip başa geçti. Devlet işlerini büyük yetkiler verdiği ağabeyi İoannis Orfanotrofos'a bıraktı. Yapılan reformları hoş karşılamayanlar komplolar düzenlediler. Urfa tekrar alındı, Sicilya Araplardan alınamadı. 1040'da Sırplar isyan etti, Bulgar isyanı ise bastırıldı. IV. Mihail epilepsi hastalığından çok çekti, 1941 aralık ayında yerleştiği manastırın keşiş hücresinde öldü. V. Mihail Kalafatcı amcası İoannis Orfanotrofos'u işinden uzaklaştırdı. 1042'de İmparatoriçe Zoi'yi hükümdarlıktan edip onu manastıra yolladı. Zoi'yi tekrar başa getirmek için çıkan büyük halk isyanı sonucu V. Mihail tahttan indirildi. İsyancılar tarafından gözlerine mil çekilip ve hadım edildi. Zoi'nin dördüncü kocası IX. Konstantinos Monomakos 1050'ye kadar birlikte hüküm sürmüştür, Zoi'nin ölmesiyle 5 yıl tek imparator olmuştur. 1054'te Roma'daki Katolik Kilisesi ile Konstantinoplis'teki Ortodoks Kilisesi, Papa'nın Konstantinopolis Patriği'ni aforoz etmesiyle son olarak ayrılmışlardır. Bir tampon devlet olan Ani Ermenistan krallığına hücum edip kaldırmış, Selçuklular ile komşu olmuş ve Anadolu'ya Türkmen göçlerinin başlamasına neden olmuştur. Balkanlarda Georgios Maniakes isyanı, Tornikos isyanı ve Peçenek hücumlarıyla uğraşmıştır. Anadolu'daki büyük toprak sahiplerini, zengin kilise ve manastırları toprak ve tarım vergilerini düşük tutarak korumuştur. Tımar benzeri bir sistemle büyük toprak sahipleri yaratmıştır. IX. Konstantin ölünce Theodora 1,5 yıl, bürokrat VI. Mihail bir yıl başa geçmiştir.
Dukas Hanedanı
General İsaakios Komninos, 1057'de ordunun soylu yüksek subayları ile birlikte İmparator VI. Mihail aleyhine bir iç savaş başlatıp tahtı ele geçirdi. Kendisine yardım edenleri uzak görevlerle ödüllendirdi. Hasta olduğuna inanan İsaakios, güçlü danışmanı Mihail Psellos'un tavsiyelerine uyarak 1059'da imparatorluk tahtından feragat etti ve X. Konstantinos Dukas imparator oldu. Konstantin'in tahta çıkması sivil aristokrasinin bir zaferiydi. İmparator kardeşi İoannis Dukas'a sezar ünvanını verdi. Ekonomik sorunları, askeri gücü zayıflatarak gidermeye çalıştı. 1067'de hayata gözlerini kapadı. Hükümdarın oğullarını tahtan indirmek isteyip idama mahkum olan Romen Diyojen, taht naibi Eudokia tarafından affedilip onunla evlenmiştir. Ortak imparator olarak Doğu Anadolu'ya giren Selçuklu ordularına karşı başarılı üç askeri sefer düzenlemiştir. 1071'de Selçuk Sultanı Alp Arslan'a karşı Malazgirt Meydan Muharebesi'ni kaybedip esir düşmüştür. IV. Romanos'un daha güçlü bir orduya sahip olmasına rağmen Oğuz, Peçinek ve Türk asıllı Bizans paralı askerlerinin Selçukluları görünce orduyu terk etmeleri sonuçta büyük rol oynamıştır. Ayrıca savaşta yeterli desteği vermeyen rakip Bizanslılar Konstantinopolis'e dönüp VII. Mihail Dukas'ı imparator ilan ettiler. Tazminat ve vergi sözüyle salıverilen Romen Diyojen, taht rakipleriyle girişilen mücadeleleri kaybetmiştir. 1072'de gözlerine mil çekilmiş, birkaç gün sonra da ölmüştür. VII. Mihail'in devlet işlerini bıraktığı yöneticilerin uygulamaları isyanlara sebep oldu. Döneminde paranın değeri dörtte bir düştü. Türklere karşı yapılan seferler başarısız oldu. Roussel adlı bir Norman'ın çıkardığı isyanlarda Selçuklulardan yardım alındı. 1077'de ülkenin doğusunda ve batısında iki general VII. Mihail'e başkaldırdı. Bunlardan Selçukluların desteğini alan Nikiforos Botaneiates yaptığı darbeyle imparator oldu. Mihail keşiş olarak 12 yıl daha yaşadı. III. Nikiforos eski imparatoriçe Maria Bagrationi ile evlendi. Her zaman yanında olan ve çıkan bütün isyanları bastıran akrabası Aleksios Komninos, Sezar İoannis Dukas'ın komplosuyla 1081'de imparator oldu.
I. Aleksios
Başarılı bir diplomat olan Aleksi Komnen, I. İsaakios'un yeğenidir. I. Aleksios Komninos'un 37 yıl süren uzun saltanatının çoğu harpler ve askeri seferlerle geçmiştir. Normanlara karşı IV. Henri'nin desteğini satın alan I. Aleksi, 1085'te Balkanlarda kaybedilen bütün toprakları tekrar ülkesine katmıştır. 1091de Trakya'da Levunion Savaşı'nda Peçenekleri imha etmiştir. 1096'da yapılan I. Haçlı seferinden faydalanarak Anadolu'nun büyük bölümünü yeniden ele geçirdi. Latinler Bizans'dan destek görmediklerini ileri sürerek İmparator'a sadakat yemininden vazgeçtiler. Haçlı komutanları aldıkları şehirlerde kendi hükümlerini sürmeye başladı. Bunlardan Antakya yapılan mücadeleler sonucu, 1108'de tekrar Bizans egemenliğini kabul etti. 1110–1117 yıllarında Selçuklular Bizans topraklarına akın yapmaya devam ettiler. Dinsel aykırılık yaratan mezhepleri elimine etmesi, I. Aleksios'un halk gözündeki popülerliğini kaybettirmişti.
II. İoannis
İyi veya Güzel İoannis olarak da bilinir. Komninos Restorasyonu boyunca hüküm süren ikinci imparatordur. Balkanlar'da Peçenekler, Macarlar ve Sırpları kesin bir şekilde mağlup etti ve kişisel olarak Küçük Asya'daki Türklere karşı çok sayıda sefer düzenledi. 1118 ile 1143 yılları arasında hüküm süren Bizans imparatoru, birçok kasaba, kale ve şehri geri aldı. II. İoannis'in en yakını ve bir numaralı adamı, çocukluk arkadaşı İoannis Aksuh adında bir Türk'tü. İoannis dini konuları, devleti etkilemediği sürece Patrik'e ve kilise hiyerarşisine bırakmıştı. Hatırı sayılır ölçekte kilise yaptırmıştır. Doğu Akdeniz'deki Haçlı ittifaklarının katakullileri olmasa Kudüs'ü ve göç yerlerini tamamen devlete katabilirdi. 1143'te domuz avlarken kazara kendini zehirli bir okla kesen II. İoannis birkaç gün sonra öldü.
I. Manuel
Muhtemelen babası AIMA kehaneti gereği abisi olmasına ve yüksek yöneticilerin ısrarına rağmen onu veliahtı yaptı. Kendiside kan anlamındaki bu isim devamlılığı için iki gayrı meşru çocuğuna ve meşru oğluna Aleksios adını verdi. 1143-1180 yılları arasında saltanat sürdü. Antakya şehrini ve Balkanları geri aldı. Venediklileri ve Güney İtalya'da Normanları yendi. Mısır üzerine yapılan sefer başarısız oldu. 1176'da Konya üzerine yaptığı büyük seferde Miryokefelon Muharebesi'ni Selçuklulara karşı kaybetti. Bu yenilgiyle Anadolu topraklarında Türk hakimiyeti kesinlik kazanmıştır.
II. Aleksios ve I. Andronikos
II. Aleksios babası I. Manuel öldüğü zaman daha 11 yaşındaydı. Taht naibi annesi Antakyalı Maria Latin asıllıydı. Yabancılara ayrıcalıklar vermeye devam etmesi halkın kendisine olan hoşnutsuzluğunu arttırdı. Sürgünde olan I. Manuel'in kuzeni zampara general Andronikos Komninos halk tarafından çılgınca karşılandı. Andronikos iktidar yetkilerini kendi üzerine aldı. Galeyana gelen halk özellikle Venedikli tüccarları ve 80.000 Latin asıllıyı katletti. I. Andronikos taht ile alakalı herkesi öldürdüğü gibi 1183'te genç II. Aleksios'u da yay kirişi ile boğdurdu. 65 yaşındaki I. Andronikos öldürttüğü II. Aleksios'un siyaseten nişanlandığı, VII. Louis'in 13 yaşındaki kızı Fransalı Agnes ile evlendi. Komninos Hanedanı'nın son temsilcisi I. Andronikos devlet düzeninde reform yapmaya çalıştıysa da Batı Hristiyanlığına karşı gösterdiği düşmanlıkla bazı istilalara yol açtı. 1185'te başkentte bir ayaklanma patlak verdi. II. İsaakios imparator ilan edildikten sonra Andronikos isyancı bir grup tarafından öldürüldü.
Angelos Hanedanı
II. İsaakios, Sicilyalı Norman Krallığı ordusunu Makedonya'da savaşta yenmiş ve bu tehdidi önlemiştir. Fakat II. Bulgar Krallığı'nın kurulmasını önleyememiş ve Balkanlarda bir sıra savaş yapmak zorunda kalmış, Makedonya'yı kaybetmiştir. Macaristan Kralı'nın kızıyla evlenen İsaakios Angelos, hükümdarlar ve kendi yakınları arasında diplomatik evlilikler tertip etmiştir. III. Haçlı Seferi'nde Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi ile anlaşan II. İsaakios, Haçlıların Bizans topraklarından geçişini durduramasa da zorlaştırmak için bir sürü tedbir uygulamıştır. 1195'te bir Bulgar seferinde ağabeyi Aleksios Angelos tarafından gözleri kör edilip, hapse atılmıştır. III. Aleksios, İmparatorluk hazinesini boşaltmış ve ülkenin mali bakımdan yıkımına neden olmuştur. Bizans'ın batı sınırlarına imtiyazlar vererek buralara başı buyruk muhacirler yerleştirmiştir. İsaakios'un oğlu IV. Aleksios tahta çıkması karşılığında çok cazip vaatler vererek Haçlılarla anlaştı. Önce Mısır'ı almak sonra Kudüs'e gitme hedefi olan Dördüncü Haçlı Seferi için birlikler 1203'te Konstantinopolis önüne geldiler. Bir yılda taht sahipleri değişip durdu. Şehri ele geçiren Latin Haçlılar, gerçekleşmeyen vaatler ve kör bunak Venedik Dükü'nün fişeklemeleriyle 1204'te kendi devletlerini, İstanbul'dan kaçan Bizans soyluları ise Epir Despotluğu, İznik ve Trabzon İmparatorluğu'nu kurdular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder