I. Theodoros
III. Aleksios'un damadı, Bizans İznik İmparatorluğu'nun kurucusudur. Konstantinopolis'te hüküm süren Latin İmparatorluğu başındaki Henri aleyhinde, Bulgar hanı Kaloyan ile müttefik olmuştur. 1211'de Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in istila hücumlarına karşı İznik'i başarı ile savunmuştur. Theodoros, Paflagonya'yı İznik İmparatorluğu idaresi altına almıştır. 1220'de iki Hristiyan devleti arasında barış sağlamak amacıyla Latin İmparatorluğu hükümdarı Pierre ile karısı Yolande'nin kızı Marie de Courtenay ile evlenmiştir. Saltanatının sonunda İznik İmparatorluğu eski Doğu Roma İmparatorluğu'nun Asya ve Bitinya eyaletlerinden oluşmaktaydı. (Ölüm 1221)
III. İoannis
I. Theodoros'un büyük kızı İrene Laskarina ile evlenmiş, 1212'de kayınbabasının varisi ilan edilmiştir. 1221 ile 1224 arasında I. Theodoros'un hayatta kalan erkek kardeşlerinin direnmeleri ile karşılaşmıştır. Rakipleri Latin İmparatorluğu ile müttefik olmuşlardır. Çıkan çatışmalarda galip gelen III. İoannis, 1225'te Latin İmparatorluğu'ndan bazı toprakları kendi ülkesine kazandırmıştır. Bu sırada Hadrianapolis'i de eline geçirmiştir; fakat sonradan bu şehri Epir Despotu Theodoros Komnenos'a kaybetmiştir. 1230'da Bulgar Hanı II. İvan Asen ile ittifak yapmıştır. 1246'da Selanik'i de imparatorluk içine almayı başarmıştır ve sonraki gayretlerini Epir aleyhine yöneltmiştir. İznik İmparatorluğu'nun Ege Denizi alanlarının kontrolü almasına yöneltmiş ve özellikle Rodos adasının idaresini almıştır. Ülkesi için dahili politikaları ile ekonominin nispeten refah içinde olmasını sağlamaya çalışmıştır. (Ölüm 1254)
II. Theodoros
II. Theodoros, Bulgar Kralı I. Mihail Asen'in hücumlarına karşı durmayı başarmış ve sonunda barış anlaşması imzalamıştır. Epir ülkesinin etrafını çevirmek için Makedonya'da Dıraç, Arnavutluk ve Servia bölgelerini ülkesine katmaya başlamıştır. Theodoros, ülke içişlerinde büyük nüfuzlu aristokratik aile mensuplarına yüz vermemiş, daha çok orta sınıftan gelen bürokratları tercih etmiştir. Bu tutum asiller sınıfının ileri gelenlerinden Mihail Paleologos'un başkaldırılarına sebep olmuştur. 1258'de bir sara nöbeti sırasında hayatını kaybetmiştir. Yerine 8 yaşındaki oğlu IV. İoannis, naib Georgios Mouzalon ile birlikte geçmiştir. Mihail Paleologos, Mouzalon'un bir suikastle öldürülmesini sağlamış ve taht ortaklığını ilan etmiştir. İznik İmparatorluk orduları Konstantinopolis'i alıp Latinleri oradan kovduktan sonra Mihail orayı başkent yapmış. 11 yaşına gelen İoannis'in gözlerini kör ettirip, keşiş olarak bir manastıra göndermiştir.
VIII. Mihail
1256'da Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı II. İzzeddin Keykavus'un temsilcileri ile bir hükümet darbesi planlanlamaktan dolayı suçlanmış ve Konya'daki Keykavus sarayına gönderilmiştir. 1258'de geri çağrılan VIII. Mihail, Frank asıllı paralı askerler birliğinin komutanı olarak atanmıştır. Naibliği ele geçirdikten sonra, Konstantinopolis'in geri alınmasına kadar iki yıl ortak imparator olarak görev yapmıştır. 1259'da Achae Prensi II. William Villehardouin ile Epir Despotu II. Mihail Komnenos Dukas'ın ordusunu Pelagonia Savaşı'nda yenilgiye uğratmıştır. Bunun sonucu Mora yarımadasında bulunan Mistras, Monemvasia ve Maina kalelerini kontrolü altına almıştır. 1274 yılında İkinci Lyon Konsili'nde Doğu Ortodoks Hristiyan Mezhebi ile Batı Katolik Mezhebi kiliselerini birleştirmeye çalışmıştır. Düşmanı olan Napoli Kralı Charles d'Anjou aleyhine bir isyan olan ve Sicilya Vesperleri adı verilen bir isyanı gizlice körükleyip desteklemiş ve bu isyan sonucu Sicilya Krallığı'nın ikiye ayrılmasına sebep olmuştur. VIII. Mihail bundan sonra Aragon Kralı III. Peter'i Sicilya'yı istila etmesi için çok büyük bir miktarda rüşvet vererek Bizans hazinesini boşaltmak zorunda kalmıştır. 1282'de öldüğü zaman hem Hristiyan Ortodoks hem de Hristiyan Katolik kiliseleri tarafından aforoz edilmişti.
II. Andronikos
Babası VIII. Mihail hayattayken kendine zorla kabul ettirilen, hiç popüler olmayan Papa'nın Katolik Kilisesi ile Bizans Ortodoks Kilisenin birleştirme politikasını değiştirmiştir. Ortodoks Kilisesi içinde bu politikanın yarattığı ayrılıklar, sorunun halledilmesini 1310'a kadar uzatmıştır. Ülkenin çözülmesi gayet zor iktisadi sorunlar ve ortaya çıkan ekonomik kriz nedeniyle, devlet hazinesi eskiye nazaran yedi misli daha az gelir toplayabilmekteydi. Buna çare olarak alınan iktisadi tedbirler arasında Bizans donanmasının hemen hemen ortadan kaldırılması da ön görülmüştü. Bizans donanması bu darbeden hiç toplanamamış ve eski gücü hiç geri gelmemiştir. Bundan sonra Bizans İmparatorlugu deniz desteği için kendisine rakip olan Venedik Cumhuriyeti ve Cenova Cumhuriyeti deniz güçlerine bağlanmıştır. Bu dönemde yeni gelişmeye başlayan Osmanlı Devleti'nin Anadolu'da ilerlemesinden büyük hasar görmüş ve 1326'da Bursa şehrini ve Bitinya bölgesini bu yeni devlete yitirmiştir. 1303 ile 1317 arasında İmparator'un ikinci karısı olan Montferratlı İrini Selanik'te kendi sarayını ve idaresini kurmuştur. Yaklaşık 1305-1307 arasında Bulgar Kralı Teodor Svetoslav kuzey-doğu Trakya'nın büyük bir kısmını eline geçirmiştir. Oğlu IX. Mihail, 1281-1320 yılları arasında ortak imparatorluk yapmıştır. 1320 ile 1328 arasında II. Andronikos, torunu III. Andronikos'un isyanı ile uğraşmış, bu mücadeleyi kaybederek tahttan indirilmiş ve hayatının son birkaç yılını bir keşiş olarak bir manastırda geçirmek zorunda kalmıştır.
III. Andronikos
Saltanatı sırasında etkin idare gücü Bizans Ordusu komutanı İoannis Kantakuzenos'un elindeydi. İmparator sadece dış savaşlar ve sürek avları ile meşgul olmaktaydı. III. Andronikos Foça'nın, Midilli ve Sakız adalarının ülkesine katılmasını sağlamıştır. Ancak yeni gelişen Osmanlı devleti hükümdarı Orhan Bey III. Andronikos komutasındaki Bizans ordusunu 1329'da Maltepe Savaşı'nda büyük bir yenilgiye uğratıp 1331'de Nikea ve 1337'de Nikomedia şehirlerini zaptetmistir. Bundan sonra Anadolu'da sadece Filadelfiya ve birkaç liman Bizans hakimiyeti altında kalmıştır. Sırp Kralı IV. Duşan 1331'de Makedonya'da Bizanslılar elinde bulunan Ohri, Pirlepe, Kastoria, Ustrumca ve Vodan şehirlerini zaptederek ülkesinin sınırlarını genişletmiştir. Buna karşılık III. Andronikos taht kavgalarından çıkan idari krizlerden faydalanarak 1333'de Teselya ve 1337'de Epir bölgelerini Bizans İmparatorluğu kontrolü altına almayı başarmıştır. (Ölüm 1341)
V. İoannis
Babası imparator III. Andronikos'tur. Daha 9 yaşında olduğundan, annesi Savoyalı Anna taht naibi olmuştur. Devlet idaresini yürüten İoannis Kantakuzinos kendini kıdemli imparator ilan etmiş ve 1347'ye kadar süren bir iç savaş başlamıştır. Batı Avrupa'dan taraftar toplamaya çalışan Savoyalı Anna, savaş masraflarını karşılamak için kıymetli Bizans İmparatorluk taçını ve diğer Bizans devlet simgesi mücevheratı 30.000 düka altınına Venedik Cumhuriyeti'ne rehine olarak vermiştir. Osmanlı devleti hükümdarı Orhan Bey ile ittifak yapan rakip imparator VI. İoannis iç savaşı kazanmıştır. V. İoannis Paleologos 1354'te bir iç hükümet darbesi yapmış ve tek İmparator olarak hüküm sürmeye başlamıştır. İç savaşlar nedeniyle Bizans hazinesi oldukça boşalmıştır. Gelibolu'nun bir depremde yıkılması üzerine idareyi alan Orhan Bey'in oğlu Süleyman Paşa, buraya Türkleri yerleştirmiş ve Bizans'a geri vermemiştir. Daha sonra Osmanlı orduları Edirne ve Filibe'yi ellerine geçirmişler, destek bulamayan V. İoannis 1371'de yıllık haraç vererek Osmanlı Sultanı I. Murad'ın üst egemenliğini tanımıştır. Oğlu IV. Andronikos 1376-1379 yıllarında başa geçmiştir. İoannis 1390'da, Konstantinopolis surlarının şimdi Yedikule içindeki Altın Kapı civarını, taşlar ve mermerlerle kuvvetlendirmiştir. Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid bu yeni yapıların yıkılmasını, aksi takdirde iki devlet arasında savaş başlayacağını ve Yıldırım'ın yanında bulunan İmparator'un oğlu Manuil'in gözlerinin kör edileceğini söylemiştir. Çaresiz kalan V. İoannis, bu yeni sur tamirlerini yıktırmıştır. Zamanın gözlemcileri bunu çok utandırıcı bulan İmparator İoannis'in bu nedenle sinir krizleri geçirmesi sonucu 1391'de öldüğünü söylemektedirler.
II. Manuil
V. İoannis ve Helena Kantakuzen'in ikinci oğludur. İmparatorluk döneminde Konstantinopolis, 1394'ten 1402'ye kadar Yıldırım Bayezid tarafından kuşatılmıştır. Bu kuşatma Yıldırım Bayezid'in Timur istilasını önlemek için Anadolu'ya geçmesiyle sona ermiştir. 10 yıllık Fetret Devrine giren Osmanlı'da, I. Mehmed Çelebi Bizans yardımıyla saltanatı emniyete alıp bu dönemi kapatmıştır. II. Manuil'in son saltanat yıllarında ortak İmparator olan oğlu VIII. İoannis idareyi ele almıştır. Bizans'ın Düzmece Mustafa'ya verdiği destek nedeniyle 1422'de II. Murad Konstantinopolis'i ve Selanik'i kuşatmıştır. Sultan II. Murad'ın Konstantinopolis kuşatması sonuçsuz kalmıştır. Kuşatma altında bulunan Selanik ise Venedik'e devir edilmiştir. Beyin kanaması geçirip felç olan II. Manuil, 1425'te ölmüştür.
VIII. İoannis
Babasının ölümü üzerine tek imparator olan VIII. İoannis zamanında Venedik'e devredilmiş olan Selanik, 1430'da Osmanlılar'ın eline geçmiştir. 1437'de Avrupa'ya gidip Hristiyan Ortodoks ve Katolik mezheplerini Papalık altında birbirine uzlaştırıp, kısa bir süre de olsa birlik sağlayan Floransa Konseyi'nde başrolü oynamıştır. Fakat Ortodoks Kilisesi içinde genel itirazlar ve Kasım 1444'da Avrupa'dan gelen Haçlı ordusunun Varna Savaşı'nda Osmanlılara yenilmesi, Avrupa ile birlik olup Bizans'ın kurtarılıp korunmasını imkansız bir hale getirmiştir. Bu savaştan sonra II. Murad'ın Korint kıstağıdaki pekiştirilmiş Heksamilion surlarını uzun topları ile yerle bir edip Mora'ya hücum edip ayrılması, Bizans'ın Mora'da kendini koruması hayallerini de yok etmiştir. 17 Eylül 1448 II. Kosova Savaşı'nda, II. Murad'ın Osmanlı ordularının Macar ve müttefik ordularını darmadağın etmesi Bizans'ın artık çaresiz olduğunu göstermiştir. Çocuğu olmayan VIII. İoannis 1448'de ölünce yerine kardeşi Konstantin başa geçmiştir.
XI. Konstantinos
1443 ile 1449 arasında Mora Despotluğu yaptı. Kardeşi Dimitrios ile tahta geçme konusunda çıkan anlaşmazlığı, vasalı oldukları Osmanlı Sultanı II. Murad'ın halletmesini kabul ettiler. II. Murad, XI. Konstantinos'un Bizans İmparatoru olmasına karar verdi. Ortodoks Kilisesi Patriği'nin bulunmadığı ve Konstantinopolis'te yapılmayan bir taç giyme töreni bu zamana kadar hiç görülmemişti. II. Murad 1451'de ölünce 19 yaşındaki oğlu II. Mehmed ikinci defa Osmanlı Devleti Sultanı oldu. Konstantin, padişah çocuğu olan ve haraç karşılığı İstanbul'da tutulan Orhan'ın eğer II. Mehmed yıllık haracı ikiye katlamazsa serbest bırakılacağını bildirerek tehdit etti. İstanbul'u kuşatan Sultan Mehmed'i bir türlü vazgeçiremedi ve Batı'nın desteğini de alamadı. XI. Konstantin, yapılan savaşta surları aşan Osmanlı askerleriyle çarpışırken öldürüldü. 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı hükümdarlığının ortasında bir ada gibi kalan Bizans İmparatorluğu'na son verdi.