I. Balkan Savaşı: 8 Ekim 1912 ile 30 Mayıs 1913 tarihleri arasında Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ ve Yunanistan Krallıklarından oluşan Balkan Birliği ile Osmanlı Devleti arasında geçen savaştır. Bu savaşla Balkan ülkeleri Osmanlı Devletinin Balkanlardaki topraklarının çoğunu ele geçirmiştir. Osmanlı Devleti bu savaşla Edirne ve Kırklareli 'ye kadar olan yerleri Balkan devletlerine vermek durumunda kalmıştır.
Savaş öncesinde yaşananlar
Bulgaristan Berlin antlaşmasıyla umduğunu bulamamış, bağımsızlığını elde ettikten sonra Balkanlarda etkili olmaya başlamıştır. Sırbistan'da Bosna-Hersek'in ilhakıyla aynı politikalarla hareket etmeye başlamıştır.1912 yılında ise Rusya, Sırbistan ve Bulgaristan arasında arabuluculuk yapmaya başlamıştır. Yapılan bu ittifaka Karadağ ve Yunanistan'da katılmıştır. Balkan devletleri Makedonya'yı da ele geçirmek maksadıyla 8 Ekim 1912 tarihinde Osmanlı Devletine savaş ilan etmişlerdir.
I. Balkan savaşının başlaması
Savaş başladığında Sırplar ve Bulgarlar Makedonya'da, Karadağlılar ve Sırplar Sancak'ta, Bulgar ordularının bir kısmı da Trakya'da konuşlanmıştır. Osmanlı ordusu bu ittifaka karşı dörde bölünmüş ve hazırlıklar tamamlanmıştır. Bulgaristan Balkan ülkeleri arasında en güçlü ve eğitimli orduya sahipti. Kendine hedef olarak Makedonya ve Trakya'yı seçmişlerdi. Ana kuvvetleri Trakya'da teşkilatlanmıştı. Sırbistan Osmanlı Devletinin Vardar ordusunu yenmeyi planlamıştı. Ana kuvvetleri üç ordu halinde Üsküp'e ilerleyip, bir tümenle bağımsız tugay Yeni Pazar sancağında Karadağlılarla birleşerek harekat düzenleyecekti. Yunanistan ise müttefikler arasında en zayıf kara ordusuna sahipti. Fakat deniz gücüne sahip tek ülkeydi. Bu diğer müttefikler için önemli bir unsurdu. Böylece Osmanlılar Anadolu'da bulunan birliklerini Avrupa'ya nakledemeyecekti. Yunanistan zaten bu sebeple ittifak arasına kabul edilmişti. Osmanlı Devleti ise sorunlarla uğraşıyordu. 2. Meşrutiyet'in sonrasındaki siyasi sorunlar devam ediyordu. Ordunun bir bölümü Trablusgarp'ta İtalyanlarla, bir kısmı da Yemen'de isyanı bastırmakla uğraşıyordu. Anadolu'dan takviye alınmadan Rumeli'de ordu kurmakta çok zordu. Siyasi çekişmelerden ordu içindeki yenilikler yapılmamıştı. Rumeli'de bulunan ikmal yolları sorunluydu. En büyük sorun ise savaş öncesinde ordudaki askerlerin önemli bir kısmının yaş haddinden terhis edilmiş olmasıydı. Böylece tecrübeli askerlerden yoksun bir ordu oluşmuş oldu. Ordularının tamamı eksik sayıyla ve teçhizatla savaşmıştır.
Londra Konferansı
Osmanlı ordusunun durumu Balkanları korumaya yeterli değildi. Bu yüzden Balkan Birliği devletleri bu savaştan zaferlerle ayrılmıştır. Bulgarlar Doğuda Trakya'nın büyük bir kısmını, Yunanlılar Selanik, Serfice, Bozcaada, Sakız, Limni ve Midilli'yi, Sırplar Üsküp, Priştine ve Manastır'ı, Karadağlılar Sırplarla birlikte Arnavutluk'u paylaştılar. Bu ağır yenilginin ardından Osmanlıların barış istemesiyle Londra Konferansı düzenlenmiştir. Bununla Osmanlılar toprakları açısından büyük kayıplar yaşamıştır. Avrupa'da bulunan toprakların %83'ü kaybedilmiştir. Ayrıca Ege adaları, On iki ada ve Girit kaybedilmiştir. Bulgaristan en fazla toprak alan ülke olmuştur. Karadağ ise en az toprak alan ülke olmuştur. Osmanlılar Kırklareli'ne kadar olan tüm topraklarını kaybetmiştir. Buna rağmen ülkelerin bu paylaşımdan memnun olmaması yüzünden 2. Balkan savaşı başlamıştır.
II. Balkan Savaşı, Osmanlı Devleti ve Balkan devletleri arasında Balkan toprakları paylaşımı konusunda çıkan anlaşmazlık sebebiyle patlayan, Balkan Savaşları olarak bilinen savaşların ikincisidir. Savaşa Osmanlı Devleti, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya katılmıştır. Romanya; 1. Balkan Savaşı'na katılmamasına rağmen 2. Balkan Savaşı'na katılan tek devlettir. 2. Balkan Savaşı bir bakıma 1. Balkan Savaşı'nın bir sonucudur. Çünkü 1. Balkan Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmiştir ve genç Balkan devletleri köklü Osmanlı Devleti kadar bir otorite sağlayamamışlardır. Ayrıca ele geçirdikleri toprakların dağıtımı da Balkan Devletlerinin kendi aralarında anlaşmazlığa düşmelerine sebep olmuştur. Bulgaristan'ın savaş sonunda en çok toprak kazanan ülke olması ve Ege kıyılarına kadar ulaşması, başta Yunanistan olmak üzere tüm Balkan devletlerini hoşnutsuzluğa sürüklemiştir. Yunanistan'ın çabalarıyla Bulgaristan'a karşı bir ittifak oluşturan diğer Balkan devletleri (Yunanistan, Romanya, Karadağ, Arnavutluk), Bulgaristan'a savaş açarak 2. Balkan Savaşı'nı başlatmışlardır. Bunlardan ayrı olarak Romanya da Balkanların bu buhranlı ve çalkantılı durumundan faydalanıp karlı çıkabilmek için Bulgaristan'a karşı kurulan ittifağa katılmıştır. Osmanlı Devleti ise 1. Balkan Savaşı'nda kaybettiği toprakları kısmen de olsa geri kazanabileceğini düşünmüş ve Enver Paşa'nın kararı ile o da Bulgaristan'a savaş açmıştır. Bulgaristan'ın zor durumundan faydalanan Osmanlı Devleti; 2. Balkan Savaşı'nda Edirne ve Kırklareliyi geri almıştır. 2. Balkan Savaşı'nın bir diğer ilginç ayrıntısı ise; Edirne ve Kırklareli'nin tek bir çatışmaya dahi girilmeden geri alınmış olmasıdır.
Bulgaristan Berlin antlaşmasıyla umduğunu bulamamış, bağımsızlığını elde ettikten sonra Balkanlarda etkili olmaya başlamıştır. Sırbistan'da Bosna-Hersek'in ilhakıyla aynı politikalarla hareket etmeye başlamıştır.1912 yılında ise Rusya, Sırbistan ve Bulgaristan arasında arabuluculuk yapmaya başlamıştır. Yapılan bu ittifaka Karadağ ve Yunanistan'da katılmıştır. Balkan devletleri Makedonya'yı da ele geçirmek maksadıyla 8 Ekim 1912 tarihinde Osmanlı Devletine savaş ilan etmişlerdir.
I. Balkan savaşının başlaması
Savaş başladığında Sırplar ve Bulgarlar Makedonya'da, Karadağlılar ve Sırplar Sancak'ta, Bulgar ordularının bir kısmı da Trakya'da konuşlanmıştır. Osmanlı ordusu bu ittifaka karşı dörde bölünmüş ve hazırlıklar tamamlanmıştır. Bulgaristan Balkan ülkeleri arasında en güçlü ve eğitimli orduya sahipti. Kendine hedef olarak Makedonya ve Trakya'yı seçmişlerdi. Ana kuvvetleri Trakya'da teşkilatlanmıştı. Sırbistan Osmanlı Devletinin Vardar ordusunu yenmeyi planlamıştı. Ana kuvvetleri üç ordu halinde Üsküp'e ilerleyip, bir tümenle bağımsız tugay Yeni Pazar sancağında Karadağlılarla birleşerek harekat düzenleyecekti. Yunanistan ise müttefikler arasında en zayıf kara ordusuna sahipti. Fakat deniz gücüne sahip tek ülkeydi. Bu diğer müttefikler için önemli bir unsurdu. Böylece Osmanlılar Anadolu'da bulunan birliklerini Avrupa'ya nakledemeyecekti. Yunanistan zaten bu sebeple ittifak arasına kabul edilmişti. Osmanlı Devleti ise sorunlarla uğraşıyordu. 2. Meşrutiyet'in sonrasındaki siyasi sorunlar devam ediyordu. Ordunun bir bölümü Trablusgarp'ta İtalyanlarla, bir kısmı da Yemen'de isyanı bastırmakla uğraşıyordu. Anadolu'dan takviye alınmadan Rumeli'de ordu kurmakta çok zordu. Siyasi çekişmelerden ordu içindeki yenilikler yapılmamıştı. Rumeli'de bulunan ikmal yolları sorunluydu. En büyük sorun ise savaş öncesinde ordudaki askerlerin önemli bir kısmının yaş haddinden terhis edilmiş olmasıydı. Böylece tecrübeli askerlerden yoksun bir ordu oluşmuş oldu. Ordularının tamamı eksik sayıyla ve teçhizatla savaşmıştır.
Londra Konferansı
Osmanlı ordusunun durumu Balkanları korumaya yeterli değildi. Bu yüzden Balkan Birliği devletleri bu savaştan zaferlerle ayrılmıştır. Bulgarlar Doğuda Trakya'nın büyük bir kısmını, Yunanlılar Selanik, Serfice, Bozcaada, Sakız, Limni ve Midilli'yi, Sırplar Üsküp, Priştine ve Manastır'ı, Karadağlılar Sırplarla birlikte Arnavutluk'u paylaştılar. Bu ağır yenilginin ardından Osmanlıların barış istemesiyle Londra Konferansı düzenlenmiştir. Bununla Osmanlılar toprakları açısından büyük kayıplar yaşamıştır. Avrupa'da bulunan toprakların %83'ü kaybedilmiştir. Ayrıca Ege adaları, On iki ada ve Girit kaybedilmiştir. Bulgaristan en fazla toprak alan ülke olmuştur. Karadağ ise en az toprak alan ülke olmuştur. Osmanlılar Kırklareli'ne kadar olan tüm topraklarını kaybetmiştir. Buna rağmen ülkelerin bu paylaşımdan memnun olmaması yüzünden 2. Balkan savaşı başlamıştır.
II. Balkan Savaşı, Osmanlı Devleti ve Balkan devletleri arasında Balkan toprakları paylaşımı konusunda çıkan anlaşmazlık sebebiyle patlayan, Balkan Savaşları olarak bilinen savaşların ikincisidir. Savaşa Osmanlı Devleti, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya katılmıştır. Romanya; 1. Balkan Savaşı'na katılmamasına rağmen 2. Balkan Savaşı'na katılan tek devlettir. 2. Balkan Savaşı bir bakıma 1. Balkan Savaşı'nın bir sonucudur. Çünkü 1. Balkan Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmiştir ve genç Balkan devletleri köklü Osmanlı Devleti kadar bir otorite sağlayamamışlardır. Ayrıca ele geçirdikleri toprakların dağıtımı da Balkan Devletlerinin kendi aralarında anlaşmazlığa düşmelerine sebep olmuştur. Bulgaristan'ın savaş sonunda en çok toprak kazanan ülke olması ve Ege kıyılarına kadar ulaşması, başta Yunanistan olmak üzere tüm Balkan devletlerini hoşnutsuzluğa sürüklemiştir. Yunanistan'ın çabalarıyla Bulgaristan'a karşı bir ittifak oluşturan diğer Balkan devletleri (Yunanistan, Romanya, Karadağ, Arnavutluk), Bulgaristan'a savaş açarak 2. Balkan Savaşı'nı başlatmışlardır. Bunlardan ayrı olarak Romanya da Balkanların bu buhranlı ve çalkantılı durumundan faydalanıp karlı çıkabilmek için Bulgaristan'a karşı kurulan ittifağa katılmıştır. Osmanlı Devleti ise 1. Balkan Savaşı'nda kaybettiği toprakları kısmen de olsa geri kazanabileceğini düşünmüş ve Enver Paşa'nın kararı ile o da Bulgaristan'a savaş açmıştır. Bulgaristan'ın zor durumundan faydalanan Osmanlı Devleti; 2. Balkan Savaşı'nda Edirne ve Kırklareliyi geri almıştır. 2. Balkan Savaşı'nın bir diğer ilginç ayrıntısı ise; Edirne ve Kırklareli'nin tek bir çatışmaya dahi girilmeden geri alınmış olmasıdır.
II. Balkan Savaşı sonunda devletler kendi aralarında bazı anlaşmalar imzalamışlardır. Bu anlaşmalardan ilki 10 Ağustos 1913'tür. Bu anlaşma Balkanlardaki toprak kavgasının tatlıya bağlanmasına yeterli olmamış, Bulgaristan'ın genel hakimiyeti devam etmiştir. Daha sonra 20 Eylül 1913'te 2. Balkan Savaşı'nın Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanan anlaşması kabul edilmiştir. Bu anlaşma ile Meriç Nehri iki ülke arasında sınır olarak kabul edilmiş; dolayısıyla Edirne, Kırklareli, Dimetoka ve Kırkağaç Osmanlı Devleti'ne kalmıştır. Ayrıca Bulgaristan'da yaşayan Türklerin hakları güvence altına alınmış ve isterlerse Osmanlı Devleti'ne serbestçe göç edebilme hakkı tanınmıştır. Ayrıca bu anlaşma ile bugünkü Türkiye-Bulgaristan sınırı hemen hemen çizilmiştir. 2. Balkan Savaşı'nın diğer anlaşmalarından biri; Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalanan 14 Kasım 1913 Atina anlaşmasıdır. Bu anlaşma ile Yanya, Girit, Selanik Yunanistana bırakılmış, On İki Ada'nın durumu Avrupalı devletlerin arabuluculuğuna bırakılmış ve Yunanistan'da yaşayan Türklerin aynı şekilde hakları güvence altına alınmıştır. Osmanlı Devleti'nin 2. Balkan Savaşı'nda epey zararlı çıktığı bir anlaşmadır.
II. Balkan Savaşı'nın son anlaşması ise Türkiye ile Sırbistan arasında imzalanan 13 Mart 1914 İstanbul Anlaşmasıdır. Osmanlı Devleti ile Sırbistan'ın kara sınırı olmadığı için bu anlaşmada kayda değer pek bir karar yoktur. 2. Balkan Savaşı'nın Osmanlı Devletinin, Balkanların, hatta Avrupa'nın gidişatında önemli etkileri olmuştur. 2. Balkan Savaşı'ndan itibaren epey zarara giren Bulgaristan'ın, 1. Dünya Savaşı'na girmesinde aldığı bu yenilgi etkili olmuştur. Aynı şekilde Osmanlı Devleti de savaştan sonra ordunun eksiklerini fark etmiş, Alman işbirliği ile orduyu modernize etmek istemiştir. Böylece Almanlar ile yakınlaşma sağlanmıştır. Daha sonra Almanya I. Dünya Savaşı'na girdiğindeyse, Osmanlı Devleti'nin de İttifak Devletleri safında savaşa girmesinde bu yakınlık etkili olmuştur. Ayrıca, daha sonraki savaşların ve gelişmelerin yorumlanması açısından önemli bir ayrıntı olarak; Mustafa Kemal Atatürk Edirne'nin geri alındığı cephede 2. Balkan Savaşında görev almıştır. O tarihten beri hem Balkanları, hem İstanbul'u hem de Avrupa'yı yakından tanıyabileceği durumlarda bulunmuştur. 2. Balkan Savaşı ve bundan sonra katıldığı mücadeleler, sonradan yaptığı hamlelerin başarılı olması için ona önemli tecrübeler katmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder