19 Mart 2020

Sultan IV.Mehmet

     Sultan IV.Mehmet (Avcı) ( 2 Ocak 1642 - 6 Ocak 1693) 19. Osmanlı sultanı ve 84. İslam halifesidir. Sultan Dördüncü Mehmet 2 Ocak 1642'de İstanbul'da doğdu. Babası Sultan I.İbrahim, annesi Rus Turhan Hatice Sultan'dır. Sultan Dördüncü Mehmet orta boylu, beyaz tenli ve yanık çehreliydi. Ata çok bindiği için vücudu öne eğikti. Annesi onu çok iyi yetiştirdi. İyi bir ilim tahsili gördü. Babası Sultan İbrahim'in öldürülmesi üzerine 8 Ağustos 1648 günü, henüz 7 yaşında iken padişah oldu. Ava ve edebiyata çok meraklıydı. Ava olan merakı yüzünden tarihte Avcı Mehmet olarak anılır. Beş vakit namazı cemaatle kılardı. İçkiyi şiddetle yasaklayıp, içki imalathanelerini kapattırdı.

     Sadrazamlığı, Köprülü ailesine verdi. Sultan IV.Mehmet zamanında Osmanlı Devleti en geniş sınırlarına kavuştu. Hayatının büyük bir kısmı saray entrikalarıyla geçti. 39 yıl gibi uzun bir süre padişahlık yaptı. İkinci Viyana kuşatmasından sonra, ordunun ve devlet erkanının oybirliği ile 8 Kasım 1687 günü tahttan indirildi. Bundan sonraki ömrü, saraydaki bir odada yanına konulan iki cariye ile tam bir hapis hayatı şeklinde sürdü. 6 Aralık 1693'de Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a gönderildi ve Yeni Cami'deki Türbesine, annesi Turhan Sultanın yanına defnedildi.
      IV.Mehmet tahta çıktığında Çanakkale Boğazı Venediklilerin işgalindeydi. Saray içindeki çekişmeler yeniçeri ve celali isyanları devam ediyordu. Dört padişahın saltanatı süresince Kösem Sultan, devlet ve harem hakimiyetini ele geçirmişti. Yaptığı entrikalara bir yenisini eklemeye çalışan Kösem Sultan ve yakın çevresi, padişahı zehirleyip yerine Şehzade Süleyman'ı geçirmeyi planladılar. Ancak Turhan Sultan, durumu son anda haber alıp Kösem Sultanı boğdurttu (3 Eylül 1651). İmparator IV.Mehmet döneminde sadrazamlığa getirilen Tarhuncu Ahmet Paşa, Girit'i fethetmek, donanmayı yeniden kurmak ve devlet bütçesini düzenlemek için çalışmalar yaptı. 1652 yılında sadrazam olan Tarhuncu Ahmet Paşa, bütçeyi denkleştirmek için verilen gereksiz hediye ve bahşişleri sınırlandırdı. Saray harcamalarını azaltmaya çalışan, ilk kez mali yıl bütçesini önceden hazırlayan Tarhuncu Ahmet Paşa, çıkarları elden gidenlerin yalan ve dedikoduları sonucu idam edildi (1653). Tarhuncu Ahmet Paşa'nın öldürülmesinden sonra ülkede siyasi istikrar kalmadı. Yeteneksiz kişiler yönetime hakim oldu. Yeniçeri ve sipahi ayaklanmaları, Celali hareketleri durmadı. Kıtlık sonucu köylülerin arazilerini terk etmeleri, şehirlerde nüfus artışına yol açtı ve işsizlik boy gösterdi.
     Sık sık meydana gelen sadrazam değişiklikleri, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki kötü gidişe son verilmesine engel oluyordu. Bu sıralarda gerek halk, gerekse devletin ileri gelenleri arasında Köprülü Mehmet Paşa'nın sadrazam olması ile bütün işlerin düzeleceği yolunda bir inanç doğmuştu. Sadrazam olması için teklif götürülen Köprülü Mehmet Paşa, bazı şartlar ileri sürdü. Osmanlı tarihinde ilk kez bir kişi sadrazam olmak için bazı şartlar ileri sürüyordu. Saray devlet işlerine karışmayacak, istediği atamaları yapacak, hakkında bir şikayet olursa savunması alınmadan bir işlem yapılmayacaktı. Bu şartları kabul eden Padişah Dördüncü Mehmet, 15 Eylül 1656 tarihinde Köprülü Mehmet Paşa'yı sadrazamlığa getirdi. Mali konularda bir çok düzenleme yapan Köprülü Mehmed Paşa, ulema arasında mevcut olan dini tartışmayı da sona erdirdi. Venedikliler tarafından işgal edilen Limni (15 Kasım 1657), Bozcaada ve İmroz geri alındı. Konotop zaferiyle Rus Ordusu yenilgiye uğratıldı (12 Temmuz 1659) ve Erdel Beyi Rakoçi'nin isyanı bastırıldı (12 Kasım 1659). Anadolu'da bağımsız yaşamaya başlamış beyler üzerine kuvvetler gönderdi ve istikrarı sağladı.
     Köprülü Mehmet Paşa, Sultan Dördüncü Murat ve Kuyucu Murat Paşa gibi şiddet yoluyla, ülkede asayişi sağlamaya çalıştı. Beş yıllık sadrazamlığı sırasında 35.000 kişiyi öldürttüğü söylenir. Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa'nın 30 Ekim 1661 tarihinde vefatı üzerine, oğlu Köprülü Fazıl Ahmet Paşa sadrazamlığa tayin edildi. Bu sırada Erdel Beyliği yüzünden Osmanlı-Avusturya savaşları devam ediyordu. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Avusturya üzerine sefere çıktı. Uyvar (24 Eylül 1663), Novigrad (4 Kasım 1663) kalelerinin fethedilmesi üzerine Avusturya barış istedi. Yapılan Vasvar antlaşmasıyla (10 Ağustos 1664), Erdel Beyliği Osmanlı Devletine bağlı kalacak, Uyvar ve Novigrad kaleleri Osmanlılara bırakılacak ve Avusturya savaş tazminatı verecekti. Venediklilerin Girit için vergi vermeyi teklif etmesini kabul etmeyen Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, donanmayla sefere çıktı. Selanik limanlarından Girit adasına silah ve cephane nakledildi. Benefşe üzerinden Girit'e gelip, Hanya'dan karaya çıkan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Kandiye kalesini kuşattı. Yirmi altı ay süren bir kuşatmadan ve şiddetli çarpışmalardan sonra, Kandiye 5 Eylül 1669'da teslim olunca Girit'in fethi tamamlandı.
     Hotin antlaşmasından sonra, Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında 50 yıl süren bir barış süreci yaşanmıştı. Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına saldıran Lehliler, barışı bozdular. Ukrayna kazaklarının yardım istemesi üzerine, Padişah IV.Mehmet Han ve Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Lehistan seferine çıktılar. Osmanlı ordusunun ard arda kazandığı başarılardan sonra, Lehistan barış istedi. İmzalanan Bucaş antlaşmasıyla (18 Ekim 1672), Podolya Osmanlılara geçti. Lehistan Kırım Hanına vergi ödemeye devam edecekti. Ayrıca Lehistan her yıl Osmanlı Devleti'ne 22.000 altın ödemeyi kabul ediyordu. Lehistan meclisinin, bu antlaşmadaki para maddesini kabul etmemesi üzerine, 4 yıl süren 2.Lehistan seferine çıkıldı. Bazı kalelerin fethedilmesi üzerine, Lehistan elçisi, Podolya ve Ukrayna'nın iadesi şartıyla antlaşma istediyse de bu kabul edilmedi. Bu arada Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın hastalanması üzerine, 1675 yılında Lehistan serdarlığına İbrahim Paşa tayin edildi. Sultan IV.Mehmet, Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ile birlikte Edirne'ye döndü. İbrahim Paşa, kısa sürede 48 kale ve palangayı fethedince, Lehistan tekrar antlaşma istedi. 27 Ekim 1676'da Zarawno'da imzalanan antlaşma ile 22.000 altından vazgeçilmek şartıyla, daha önce Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından imzalan Buçaş antlaşmasının maddeleri aynen kabul edildi. Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa antlaşmanın imzalandığı haberini aldıktan bir süre sonra 3 Kasım 1676 tarihinde vefat etti.
     Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın vefatı üzerine, 5 Kasım 1676 tarihinde Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazamlığa getirildi. Rusya seferinin, yapılan barış antlaşmasıyla bitmesinden sonra, Macaristan'da Avusturya'ya karşı isyan edip tekrar Osmanlı Devleti himayesini isteyen Tökeli İmre (Emeric Thökely), Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından Orta Macaristan Kralı ilan edildi. Macarların lideri konumuna gelen Tökeli İmre, Avusturya kralı I. Leopold'a karşı direnişe geçti. Tökeli'nin Osmanlılardan yardım istemesi üzerine bunu fırsat bilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana'yı kuşattı(14 Temmuz 1683). 60 gün süren kuşatma sırasında Viyana'ya 18 büyük yürüyüş gerçekleştirildi. Ancak büyük ve son saldırı için Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sürekli bekliyordu. Bu arada Papanın çağrısı üzerine Lehistan Kralı Jan Sobiyeski Viyana'nın yardımına yetişti. Düşmana 80 bin kişilik ordusuyla büyük moral ve güç kazandıran Lehistan Kralının gelmesiyle, Osmanlı Ordusu iki ordu arasında sıkıştı. Kırım kuvvetlerinin yeterli gayreti ve mücadeleyi göstermemesi üzerine Osmanlı ordusu dağıldı ve büyük bir bozguna uğradı. Ordu hızlı ve düzensiz şekilde Belgrad'a doğru geri çekildi. İkinci Viyana Kuşatması'ndaki başarısızlık Hünkar Mehmet'in Kara Mustafa Paşa'ya olan güvenini sarsmadıysa da, düşmanları sadrazamı başarısızlığın tek sorumlusu olarak gösterdiler. Sadrazam Kara Mustafa Paşa Belgrad'da idam edildi. Yerine Kara İbrahim Paşa sadrazamlığa getirildi.
     Viyana önlerinde bozguna uğrayan Osmanlı Ordusu geri çekilince düşman kuvvetleri Macaristan girdi. Sırasıyla Vişgrad (18 Haziran 1684), Uyvar (19 Ağustos 1685), Budin (2 Eylül 1686) kaleleri Avusturyalıların eline geçti. Diğer taraftan Venedik, Avusturya ile anlaşarak Osmanlı Devletine karşı cephe açtı ve adaların bazılarını ele geçirdi. Venedik Yunanistan'da Patras, Korent, İnebahtı, Mizistre gibi önemli kalelere ve son olarak Atina'yı ele geçirdi (25 Eylül 1687). İkinci Viyana Kuşatması'nın Osmanlı tarihinde önemi büyüktür. Şimdiye kadar bu denli büyük bir yenilgiye uğramayan Osmanlı Devleti artık gerilemeye başlıyordu. İkinci Viyana Kuşatmasından sonra Avrupa Devletleri Türkleri Avrupa'dan çıkarma umuduna kapılıp kutsal ittifakı kurdular. Avusturya ve Venedik'e karşı alınan mağlubiyetler ve önemli kalelerin kaybedilmesi Osmanlı Devletinde büyük yankı uyandırmıştı. Ordu da isyanlar başladı. Askerler başarısızlığının sebebi olarak Padişah Mehmet'i suçluyorlardı. Askerlerin isteği ile sadrazam olan Siyavuş Paşa, bütün devlet adamlarının hazır bulunduğu bir toplantıda Sultan 4.Mehmet'in tahttan indirilerek yerine Şehzade Süleyman'ın tahta geçirilmesine dair bir karar aldı. Sultan Dördüncü Mehmet 8 Kasım 1687 tarihinde tahttan indirildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder