Çanakkale Savaşları, Türk milletinin bağımsızlığını ve topraklarını korumak için savaştığı, I. Dünya Savaşının sonucunu etkileyen, dünya tarihinde de önemli bir yere sahip olan savaşlardır. I. Dünya Savaşı devam ederken, Çanakkale boğazının askeri ve ticari önemi ile boğazı geçip İstanbul'u ele geçirme arzusu bulunan İtilaf devletlerinin harekete geçmesiyle başlayan savaş, şanlı tarihimize kahramanlıkların yaşandığı bir destan olarak geçmiştir.
Seddülbahir Cephesi (25 Nisan - 9 Ocak 1916)
İtilaf Kuvvetleri, taktik açısından bir kilit nokta oluşturan Gelibolu Yarımadasının güneyinde bulunan Alçıtepe'yi ele geçirmek amacı ile Seddülbahir bölgesinde 5 ayrı sahil kesimini çıkarma noktaları olarak belirlemiştir. Ertuğrul ve Tekke Koyları çıkarma harekatının ağırlık merkezi olarak seçilmiştir. Tekke ve Ertuğrul Koylarının sağ ve sol yanında bulunan bölgelerde yer alan Morto, Pınariçi ve İkiz Koylarına çıkarılacak olan kuvvetler ise esas taarruzu yapacak kuvvetin yan emniyetlerini sağlayacaklardır. Seddülbahir'i savunan 26. Alayın 3. Taburu, 25 Nisan 1915 günü kendisinden neredeyse 9 kat daha fazla sayısal üstünlüğe sahip İngiliz-Fransız kuvvetlerini durdurmayı başarmış ve onları ilk hedefleri olan Alçıtepe'ye ulaşmalarından alı koymuştur.
Seddülbahir bölgesindeki çarpışmalar kanlı ve karşılıklı olarak 13 Temmuz 1915 tarihine kadar sürmüştür. Geçen sürede Birinci, İkinci ve Üçüncü Kirte; Birinci ve İkinci Kerevizdere ve Zığındere Muharebeleri sonrasında bölgedeki çarpışmalar mevzi muharebesi haline dönmüştür. Bütün şiddetiyle devam eden muharebelerde İngilizler yarımadanın güneyinde sadece 5,5 km'lik bir cephe hattını işgal edebilmişlerdir; derinlikte ise İlyasbaba Burnu'ndan ön cephe hattına kadar yaklaşık olarak 6 km ilerleyebilmişlerdir. 24 saat içinde ele geçirmeyi planladıkları Alçıtepe'ye 25 Nisan 1915 sabahı itibariyle 8,5 ay süren kanlı savaşlara rağmen hiçbir zaman ulaşamamışlardır.
Arıburnu Cephesi (25 Nisan 1915 - 6 Ağustos 1915)
25 Nisan 1915'te gün ağarmadan Avustralya ve Yeni Zelandalılardan oluşan Anzak birlikleri ile Büyük ve Küçük Arıburnu bölgelerinde başlamıştır Çıkarma Harekatı'nda Anzak birliklerini karşılayan 27. Alay'ın 2'nci Taburunun 82'nci bölüğünden bir takımdır. Bir avuç Türk askerinden oluşan bu takım Anzak kuvvetlerinin düzenini bozmuş ve planlanan hedeflerine ulaşmalarını geciktirmiştir. Fakat 27. Alay'ın sağ tarafında bulunan ve Conkbayırı-Kocaçimen Tepesi'nin oluşturduğu hakim arazi tehlikeli bir biçimde boş kalmıştır. Böyle bir kritik anda 19'ncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, tehlikeyi sezerek Arıburnu bölgesine müdahale kararı almış ve Anzak birliklerini geri püskürtmüştür. 19 Mayıs 1915'te icra edilen ve sonuçsuz kalan Türk taarruzu sonrasında Arıburnu bölgesindeki muharebeler 6 Ağustos 1915'e kadar mevzi muharebesi olarak devam etmiştir.
Anafartalar ve Conkbayırı Cepheleri (6 Ağustos - 20 Aralık 1915)
3,5 ay boyunca hedeflenen planlara ulaşamayan İtilaf kuvvetleri, taze kuvvetlerce Anafartalar sahillerine yeni bir çıkarma harekatı planlamışlardır. Amaçları ise, bölgenin en hakim kesimi olan Conkbayırı-Kocaçimen Tepesi bölgesini ele geçirerek Arıburnu bölgesindeki Türk kuvvetlerini kuzeyden kuşatmak ve sonrasında Anafartalar sahillerine çıkarılan kuvveti ile birlikte yeni Türk kuvvetlerinin geri bölgesine sarkmaktı. Böylece Çanakkale Boğazı'na kadar ilerleyerek Türk ordusunun Gelibolu Yarımadası üzerindeki direnişi kırılacaktı.
6 Ağustos 1915'te İngiliz 9'ncu Kolordusu ilk olarak Bursa Jandarma Taburunun direnişiyle karşılaşmıştır. Kısa sürede İngilizlerin 27.000 kişilik kuvvetine karşılık bölgede bulunan 2 jandarma, toplam 4 Türk taburu ile karşılaşmışlardır. 7 Ağustos akşamına kadar sahilden içeriye ancak 800 km ilerleyebilmişlerdir. Durumun ciddiyeti üzerine Bolayır berzahında bulunan 7'nci ve 12'nci Tümenler de bölgeye sevk edilmiş böylece Anafartalar Grubu Komutanlığı kurulmuştur. Albay Mustafa Kemal Anafartalar Grubu Komutanlığına atanmıştır. 9 Ağustos sabahı Türk taarruzu başlamıştır aynı gün İngilizler de taarruza karar vermişlerse de Türk tarafı kendilerinden önce davranmıştır. Birinci Anafartalar Muharebesi adıyla anılan savaş 2 gün sürmüş ve İngilizlerin ilerleme planları başarısız olmuştur. İngilizler daha sonra 15 Ağustos'ta Anafartalar Grubu kuvvetlerini sağ yanlarından çevirmek ve Karakol Dağı bölgesi doğusundan ilerleyerek Anafartalar Ovası'na hakim yükseltileri ele geçirerek Türk kuvvetlerinin gerisine sarkmak istemişlerdir. Böylece İngilizler Kireçtepe üzerinden taarruza geçmişler fakat Kireçtepe'ye yönelttikleri taarruzdan da bir sonuç alamamışlardır.
21 Ağustos 1915'te tekrar taarruza başlayan İngilizler İsmailoğlu Tepeler ve Yusufçuk Tepe hattı hedef olsa da asıl ilerlemeleri adı geçen tepeler hattının güneyinde ilerlemişlerdir. Bu kesimde Türk cephe hattının geri itmeyi başaran İngilizlerin ilerleyişi Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal'in 11'nci Süvari Alayını taarruza sevk etmesiyle durdurulmuştur. 22 Ağustos sabahı ilerlemeyi sürdürmek isteyen İngilizler İkinci Anafartalar Muharebesi olarak anılan bu muharebede ağır zararlar vermişlerdir ve mevzilerine geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Son olarak 27 Ağustos 1915'te Bombatepe'ye taarruz eden İngilizler tekrar hedeflerine ulaşamamışlar ve bölgedeki çarpışmalar İngilizlerin Anafartalar ve Arıburnu bölgelerini tahliye ettiği 20 Aralık 1915'e kadar mevzi muharebeleri şeklinde devam etmiştir.
İtilaf Kuvvetlerinin Gelibolu'yu Tahliye Etmeleri (8 Aralık1915 - 9 Ocak 1916)
Artık ne kuvvet göndermeye ne de Çanakkale'yle uğraşmaya gücü kalmayan İtilaf Devletleri, kuvvetlerini gizliliğe ve sessizliğe dikkat ederek başarıyla geri çekmiştir. Modern ve güçlü silahlarla donanmış olarak Boğaz'a saldıran İtilaf Devletleri, manevi gücünü dikkate almadan küçümsedikleri Türk ordusu tarafından hem denizde hem de karada beklemedikleri bir şekilde yenilgi alarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
İtilaf Kuvvetleri, taktik açısından bir kilit nokta oluşturan Gelibolu Yarımadasının güneyinde bulunan Alçıtepe'yi ele geçirmek amacı ile Seddülbahir bölgesinde 5 ayrı sahil kesimini çıkarma noktaları olarak belirlemiştir. Ertuğrul ve Tekke Koyları çıkarma harekatının ağırlık merkezi olarak seçilmiştir. Tekke ve Ertuğrul Koylarının sağ ve sol yanında bulunan bölgelerde yer alan Morto, Pınariçi ve İkiz Koylarına çıkarılacak olan kuvvetler ise esas taarruzu yapacak kuvvetin yan emniyetlerini sağlayacaklardır. Seddülbahir'i savunan 26. Alayın 3. Taburu, 25 Nisan 1915 günü kendisinden neredeyse 9 kat daha fazla sayısal üstünlüğe sahip İngiliz-Fransız kuvvetlerini durdurmayı başarmış ve onları ilk hedefleri olan Alçıtepe'ye ulaşmalarından alı koymuştur.
Seddülbahir bölgesindeki çarpışmalar kanlı ve karşılıklı olarak 13 Temmuz 1915 tarihine kadar sürmüştür. Geçen sürede Birinci, İkinci ve Üçüncü Kirte; Birinci ve İkinci Kerevizdere ve Zığındere Muharebeleri sonrasında bölgedeki çarpışmalar mevzi muharebesi haline dönmüştür. Bütün şiddetiyle devam eden muharebelerde İngilizler yarımadanın güneyinde sadece 5,5 km'lik bir cephe hattını işgal edebilmişlerdir; derinlikte ise İlyasbaba Burnu'ndan ön cephe hattına kadar yaklaşık olarak 6 km ilerleyebilmişlerdir. 24 saat içinde ele geçirmeyi planladıkları Alçıtepe'ye 25 Nisan 1915 sabahı itibariyle 8,5 ay süren kanlı savaşlara rağmen hiçbir zaman ulaşamamışlardır.
Arıburnu Cephesi (25 Nisan 1915 - 6 Ağustos 1915)
25 Nisan 1915'te gün ağarmadan Avustralya ve Yeni Zelandalılardan oluşan Anzak birlikleri ile Büyük ve Küçük Arıburnu bölgelerinde başlamıştır Çıkarma Harekatı'nda Anzak birliklerini karşılayan 27. Alay'ın 2'nci Taburunun 82'nci bölüğünden bir takımdır. Bir avuç Türk askerinden oluşan bu takım Anzak kuvvetlerinin düzenini bozmuş ve planlanan hedeflerine ulaşmalarını geciktirmiştir. Fakat 27. Alay'ın sağ tarafında bulunan ve Conkbayırı-Kocaçimen Tepesi'nin oluşturduğu hakim arazi tehlikeli bir biçimde boş kalmıştır. Böyle bir kritik anda 19'ncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, tehlikeyi sezerek Arıburnu bölgesine müdahale kararı almış ve Anzak birliklerini geri püskürtmüştür. 19 Mayıs 1915'te icra edilen ve sonuçsuz kalan Türk taarruzu sonrasında Arıburnu bölgesindeki muharebeler 6 Ağustos 1915'e kadar mevzi muharebesi olarak devam etmiştir.
Anafartalar ve Conkbayırı Cepheleri (6 Ağustos - 20 Aralık 1915)
3,5 ay boyunca hedeflenen planlara ulaşamayan İtilaf kuvvetleri, taze kuvvetlerce Anafartalar sahillerine yeni bir çıkarma harekatı planlamışlardır. Amaçları ise, bölgenin en hakim kesimi olan Conkbayırı-Kocaçimen Tepesi bölgesini ele geçirerek Arıburnu bölgesindeki Türk kuvvetlerini kuzeyden kuşatmak ve sonrasında Anafartalar sahillerine çıkarılan kuvveti ile birlikte yeni Türk kuvvetlerinin geri bölgesine sarkmaktı. Böylece Çanakkale Boğazı'na kadar ilerleyerek Türk ordusunun Gelibolu Yarımadası üzerindeki direnişi kırılacaktı.
6 Ağustos 1915'te İngiliz 9'ncu Kolordusu ilk olarak Bursa Jandarma Taburunun direnişiyle karşılaşmıştır. Kısa sürede İngilizlerin 27.000 kişilik kuvvetine karşılık bölgede bulunan 2 jandarma, toplam 4 Türk taburu ile karşılaşmışlardır. 7 Ağustos akşamına kadar sahilden içeriye ancak 800 km ilerleyebilmişlerdir. Durumun ciddiyeti üzerine Bolayır berzahında bulunan 7'nci ve 12'nci Tümenler de bölgeye sevk edilmiş böylece Anafartalar Grubu Komutanlığı kurulmuştur. Albay Mustafa Kemal Anafartalar Grubu Komutanlığına atanmıştır. 9 Ağustos sabahı Türk taarruzu başlamıştır aynı gün İngilizler de taarruza karar vermişlerse de Türk tarafı kendilerinden önce davranmıştır. Birinci Anafartalar Muharebesi adıyla anılan savaş 2 gün sürmüş ve İngilizlerin ilerleme planları başarısız olmuştur. İngilizler daha sonra 15 Ağustos'ta Anafartalar Grubu kuvvetlerini sağ yanlarından çevirmek ve Karakol Dağı bölgesi doğusundan ilerleyerek Anafartalar Ovası'na hakim yükseltileri ele geçirerek Türk kuvvetlerinin gerisine sarkmak istemişlerdir. Böylece İngilizler Kireçtepe üzerinden taarruza geçmişler fakat Kireçtepe'ye yönelttikleri taarruzdan da bir sonuç alamamışlardır.
21 Ağustos 1915'te tekrar taarruza başlayan İngilizler İsmailoğlu Tepeler ve Yusufçuk Tepe hattı hedef olsa da asıl ilerlemeleri adı geçen tepeler hattının güneyinde ilerlemişlerdir. Bu kesimde Türk cephe hattının geri itmeyi başaran İngilizlerin ilerleyişi Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal'in 11'nci Süvari Alayını taarruza sevk etmesiyle durdurulmuştur. 22 Ağustos sabahı ilerlemeyi sürdürmek isteyen İngilizler İkinci Anafartalar Muharebesi olarak anılan bu muharebede ağır zararlar vermişlerdir ve mevzilerine geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Son olarak 27 Ağustos 1915'te Bombatepe'ye taarruz eden İngilizler tekrar hedeflerine ulaşamamışlar ve bölgedeki çarpışmalar İngilizlerin Anafartalar ve Arıburnu bölgelerini tahliye ettiği 20 Aralık 1915'e kadar mevzi muharebeleri şeklinde devam etmiştir.
İtilaf Kuvvetlerinin Gelibolu'yu Tahliye Etmeleri (8 Aralık1915 - 9 Ocak 1916)
Artık ne kuvvet göndermeye ne de Çanakkale'yle uğraşmaya gücü kalmayan İtilaf Devletleri, kuvvetlerini gizliliğe ve sessizliğe dikkat ederek başarıyla geri çekmiştir. Modern ve güçlü silahlarla donanmış olarak Boğaz'a saldıran İtilaf Devletleri, manevi gücünü dikkate almadan küçümsedikleri Türk ordusu tarafından hem denizde hem de karada beklemedikleri bir şekilde yenilgi alarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder