Son Halife Abdülmecit Efendi 29 Mayıs 1868'de İstanbul'da doğdu. Sultan Abdülaziz'in ve Hayrandil Kadının oğlu Abdülmecit Efendi, Sultan Abdülhamit döneminde (1876-1908) sarayda kapalı ve kontrol altında yaşadı. Resime meraklıydı ve oldukça başarılı tabloları vardı. Meşrutiyet döneminde bunlar sergilenmiştir. 1929’de Vahdettin’in tahta çıkması üzerine veliaht oldu. Sultan VI.Mehmet (Vahdettin) 1918'de tahta geçince, Abdülmecit veliaht ilan edildi. 1 Kasım 1922de saltanat kaldırılınca da Abdülmecit, 18 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisince Halife seçildi. Bu görev, Cumhuriyetin ilkeleriyle bağdaşamayacağından, TBMM 3 Mart 1924'te Halifeliğin de kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye sınırları dışına çıkarılmasına karar verdi.
Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu hareketini desteklerken bir yandan da kendi kuvvetini güçlendirmeye çalıştı. 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılınca veliaht sıfatı kayboldu. Vahdettin’in yurtdışına kaçması üzerine halifeliğe seçildi. (18 Kasım 1922) 15 ay kadar süren hilafeti, saltanat yetkileri bulunmayan bir hilafettir. Bu dönemde, elde hiç bir kudret ve nüfuzunun olmamasına rağmen, gösterişli Cuma selamlıkları ve şehir içi seyahatleri düzenledi. "Halife Abdülmecit Efendi bin Sultan Abdülaziz Han" şeklinde hoş görülmeyen unvanlar kullanarak Ankara'nın tepkisini çekmiştir. 3 Mart 1924’te halifelik ortadan kaldırılıp hanedan üyelerinin yurt dışına çıkarılması kararı alınınca önce İsviçre’ye, sonra Fransa’ya gitti. Arapça, Farsça ve Fransızca’nın içinde bulunduğu 6 yabancı dil bilen, iyi bir hattat, müzisyen, ressam ve müellif olan Abdülmecit Efendi, kızı Dürrişehvar Sultan tarafından muhafaza edilmiş Osmanlı tarihinin önemli noktalarını aydınlatan 12 ciltlik Hatıralar kitabını kaleme almıştır.
Sürgün yıllarında hanedanın geleneksel protokolünü ısrarla uygulamaya devam etti. Cuma namazlarını Paris Camisi'nde kılardı. Evlenen Sultan ve Şehzadelerin nikahlarını kıyarak, kendi tuğrasını taşıyan belgeler dağıttı. Yakışıksız davranışlarda bulunan şehzadeleri hanedandan ihraç ettiğini bildiren belgeler hazırladı. Hanedanın Irak petrolleri üzerindeki haklarından yararlanabilmek için, oluşturulması planlanan aile birliği gereği Vahideddin ile ortak bir vekalet vermesi istenince, halife ve ailenin resmi reisi olduğunu iddaa ederek ortak vekalet vermeyi reddetti. Böylece akim kalan bu girişimin sonucunda hanedan umduğu faydayı sağlayamadı. Kızı Dürrişehvar Sultanı ve yeğeni Nilüfer Hanım Sultanı Haydarabad Nizamı'nın oğullarıyla evlendirdi. Bu yolla dünyanın sayılı zenginlerinden olan dünürü Haydarabad Nizamı'ndan maddi destek gördü ve mali sıkıntı çekmedi. Mısır'ın Kavalalı prensleriyle evlenmek için Fransa'dan ayrılan çok düşkün olduğu torunları ve oğlunun gidişinden sonra eşleriyle beraber yalnız kalarak ızdıraplı günler geçirdi.
Abdülmecit, 23 Ağustos 1944’de sürgünde bulunduğu Paris’te kalp krizinden öldü. Kızı Dürrişehvar Sultan'ın Berar Prensesi sıfatıyla Cumhurbaşkanı İsmet İnönü nezdinde ki çabalarına rağmen cenazesi Türkiyeye kabul edilmedi. Cenazesi Türkiyeye kabul edilmeyince, Paris Camisi'nde 10 yıl bekletildi ve Cami mütevelli heyetinin cenazeyi daha fazla tutamayacaklarını bildirmesi üzerine Medine’ye nakledilerek Baki Mezarlığına defnedildi. Profesyonel bir ressam olan Abdülmecit Efendi, Osmanlı Ressamlar Cemiyetinin kurucusu ve başkanıydı. Tabloları ilk kez 1986’da İstanbul’da özel bir galeride sergilendi.
Sürgün yıllarında hanedanın geleneksel protokolünü ısrarla uygulamaya devam etti. Cuma namazlarını Paris Camisi'nde kılardı. Evlenen Sultan ve Şehzadelerin nikahlarını kıyarak, kendi tuğrasını taşıyan belgeler dağıttı. Yakışıksız davranışlarda bulunan şehzadeleri hanedandan ihraç ettiğini bildiren belgeler hazırladı. Hanedanın Irak petrolleri üzerindeki haklarından yararlanabilmek için, oluşturulması planlanan aile birliği gereği Vahideddin ile ortak bir vekalet vermesi istenince, halife ve ailenin resmi reisi olduğunu iddaa ederek ortak vekalet vermeyi reddetti. Böylece akim kalan bu girişimin sonucunda hanedan umduğu faydayı sağlayamadı. Kızı Dürrişehvar Sultanı ve yeğeni Nilüfer Hanım Sultanı Haydarabad Nizamı'nın oğullarıyla evlendirdi. Bu yolla dünyanın sayılı zenginlerinden olan dünürü Haydarabad Nizamı'ndan maddi destek gördü ve mali sıkıntı çekmedi. Mısır'ın Kavalalı prensleriyle evlenmek için Fransa'dan ayrılan çok düşkün olduğu torunları ve oğlunun gidişinden sonra eşleriyle beraber yalnız kalarak ızdıraplı günler geçirdi.
Abdülmecit, 23 Ağustos 1944’de sürgünde bulunduğu Paris’te kalp krizinden öldü. Kızı Dürrişehvar Sultan'ın Berar Prensesi sıfatıyla Cumhurbaşkanı İsmet İnönü nezdinde ki çabalarına rağmen cenazesi Türkiyeye kabul edilmedi. Cenazesi Türkiyeye kabul edilmeyince, Paris Camisi'nde 10 yıl bekletildi ve Cami mütevelli heyetinin cenazeyi daha fazla tutamayacaklarını bildirmesi üzerine Medine’ye nakledilerek Baki Mezarlığına defnedildi. Profesyonel bir ressam olan Abdülmecit Efendi, Osmanlı Ressamlar Cemiyetinin kurucusu ve başkanıydı. Tabloları ilk kez 1986’da İstanbul’da özel bir galeride sergilendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder